Durmuş: “Batı Adetlerini Taklit Etmek Müslüman Kimliğine Zarar Verir”

Hazreti Peygamber’in hadislerinden örnekler veren Durmuş, Müslümanların kendi örf ve adetlerine sahip çıkmasının önemine dikkat çekti.

Yılbaşı Kutlamaları ve Batı Kültürü

Müftü Durmuş, yılbaşı kutlamaları, çam ağacı süsleme ve Batı kültürüne ait uygulamaların İslam inancı ve Müslüman gelenekleriyle bağdaşmadığını belirtti. Bu tür etkinliklerin sadece kültürel bir kutlama olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Durmuş, ailelerin ve ebeveynlerin çocuklarını bu uygulamalardan uzak tutacak alternatifler geliştirmesinin önemine dikkat çekti.

“İslam dışı örf ve adetleri taklit etmek, dinimizde yeri yok”

Durmuş, Hazreti Peygamber’in batı kültürü ve diğer dinlerin örf ve adetlerini taklit etmeye dair uyarıcı hadislerine işaret ederek, şunları söyledi: “Hazreti Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) Batı’nın yani Yahudi ve Hristiyanların örf ve adetlerini taklit etmeye dair bizlere son derece uyarıcı bir hadisini, yılbaşı kutlamaları ve çam ağacı süslemek gibi bazı batıl inanışların Müslüman bir ülkede uygulanması noktasında paylaşmak istiyorum. Hazreti Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur: ‘Kim kendini başka bir kavme benzetirse, yani Müslümanlar dışında kendini başka bir kavme benzetirse, o da onlardandır.'”

“Âlimlerimiz bu konuda çok net uyarılarda bulunmuştur”

Durmuş, bu hadisin Müslümanlar için açık bir uyarı niteliğinde olduğunu belirterek, alimlerin kafirlere has davranış ve kıyafetlerin kişiyi dinden çıkarabileceğini ifade ettiklerini aktardı: “Bu hadis çok açık ve net bir şekilde Yahudilerin ve Hristiyanların örf ve adetlerini taklit etme noktasında bizleri uyarmaktadır. Bu hususlara son derece dikkat etmemiz gerekir.”

“Müslüman olarak kendi örf ve adetlerimizle yetinmeliyiz”

Yılbaşı kutlamaları ve Batı kültürüne ait uygulamaların Müslüman kimliğiyle bağdaşmadığını vurgulayan Durmuş, şöyle dedi: “Bizim İslami örf ve adetlerimiz dışındaki Yahudi ve Hristiyanların yaptıklarını yapmamamız gerekir. Hele hele haçlı ve siyonistlerin zulmü devam ederken, onların yılbaşı kutlamalarını veya özel uygulamalarını taklit etmek doğru değildir. Müslüman olarak kendi örf ve adetlerimizle yetinmeliyiz.”

“Aşure orucu örneği bize ölçüyü gösteriyor”

Hazreti Peygamber’in Yahudilerle benzememe hassasiyetine örnek veren Durmuş, aşure orucunu hatırlattı: “Hazreti Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’ye geldiğinde Yahudilerin tuttuğu orucu gördü ve ‘Biz Musa Peygamber’e sizden daha yakınız’ diyerek farklı bir uygulama başlattı ve ümmetine de ‘Onlara benzemeyin’ uyarısında bulundu.”

“Yeni yılı muhasebe ve tövbe vesilesi kılmalıyız”

Üç ayların başlamasına da değinen Müftü Durmuş, Müslümanların bu dönemi bir muhasebe fırsatı olarak değerlendirmesi gerektiğini ifade etti: “Bir yıl geçti, bunun muhasebesini yapalım. Bir yıl daha ömrümüzden geçti, Allah’a hesap vermeye bir yıl daha yaklaştık. Çocuklarımızı örf ve adetlerimizden uzaklaştıracak alternatifler geliştirmeliyiz.”

“Akıllı insan nefsini hesaba çeken kimsedir”

Durmuş, Hazreti Peygamber’in hadisini hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: “Hazreti Peygamber şöyle buyurmuştur: ‘Akıllı insan, kendi nefsini hesaba çeken ve ölüm sonrası için hazırlık yapan kimsedir. Ahmak ise Allah’ın rahmetine güvenerek emirlerini takmayan ve yasaklarından kaçınmayan kişidir.’ Yeni yılı bir fırsat bilip muhasebemizi yapmalı, helallik istemeli ve tövbe ederek girmeliyiz.”