Avukat Muhammed Ali Özdemir, Türkiye’de hızla artan kredi kartı kullanımının, bilinçsizce yapıldığında kişileri hem ekonomik hem de hukuki açıdan ciddi risklerle karşı karşıya bırakabileceği uyarısında bulundu.
Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre 2025 Haziran ayı itibarıyla Türkiye’de kredi kartı sayısının 135 milyonu aştığını hatırlatan Özdemir, bu rakamın neredeyse her yetişkin bireyin en az bir karta sahip olduğunu gösterdiğini belirtti. Kredi kartlarının artık toplumsal bir gerçeklik haline geldiğini vurgulayan Özdemir, bu kolaylık aracının kontrolsüz kullanıldığında ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekti.

Avukat Özdemir, “Kredi kartı, doğru kullanıldığında ödeme kolaylığı sağlayan bir araçtır. Ancak bilinçsiz kullanıldığında kişiyi özgürleştiren değil, borç yükü altına sokan bir zincire dönüşebilir” dedi.
BDDK’nın düzenlemelerine göre kredi kartı limitlerinin gelirle sınırlı olması gerektiğini hatırlatan Özdemir, uygulamada bankaların agresif politikaları nedeniyle, düşük gelirli bireylere dahi yüksek limitler tanımlanabildiğini belirtti. Bu durumun tüketici lehine gibi görünse de, aslında gelirle uyumsuz harcamaları artırarak kişisel borç sarmalını derinleştirdiğini ifade etti.
Kredi kartı borçlarının icra dosyalarındaki payına dikkat çeken Özdemir, “Türkiye’de icra dosyalarının önemli bir kısmı kredi kartı borçlarından kaynaklanıyor. Yüksek limitler, bireyleri iflasın eşiğine getirebilir” dedi.
Vatandaşlara bilinçli tüketim çağrısında bulunan Özdemir, şunları kaydetti:
“Asgari ödeme, borcun kapanması anlamına gelmez, tam tersine faizin katlanmasına neden olur. Harcamalar mutlaka gelire göre yapılmalı, uzun vadeli taksitlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Kredi kartı, borçlanma değil, ödeme kolaylığı sağlayan bir araç olarak görülmelidir.”
Son olarak, borçların ödenmemesi halinde maaş haczi ve mal varlığına el koyma gibi ciddi hukuki sonuçlarla karşılaşılabileceğini hatırlatan Özdemir, mali ve hukuki bilinç oluşturmanın önemine vurgu yaptı.
Kaynak: İLKHA