HÜDA PAR Batman Milletvekili ve Parti Sözcüsü Serkan Ramanlı, Rehber TV’de katıldığı programda gündemdeki 10. Yargı Paketi, Covid yasası mağdurları, Kürt meselesi ve yerel yönetimlerdeki denetimsizliklere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Ramanlı, kamuoyunda “31 Temmuz Covid yasası mağdurları” olarak bilinen mahkûmların durumuna değinerek, yeni yargı paketinde bu kişilerin de kapsama alınmasının beklendiğini ifade etti. Ramanlı, “31 Temmuz 2023 ve öncesinde suç işlemiş olanların açık cezaevine ayrılarak denetimli serbestlikten yararlanması sağlanacak. Suçlular arasında eşitlik ilkesi gözetilmeli” dedi.
HÜDA PAR olarak bu mağduriyetin giderilmesi adına daha önce Meclis’e kanun teklifi sunduklarını hatırlatan Ramanlı, teklifin bayram öncesi yasalaşabileceğini belirtti. Terör suçlarından hüküm giymiş ancak eyleme karışmamış kişilerin de kapsama dahil edilme ihtimali olduğunu söyledi.
Kürt meselesi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Ramanlı, silahsız çözüm sürecinin devam ettiğini belirtti. “Silah ve şiddet bu meseledeki en büyük engeldir. Örgütün silah bırakması önemli bir gelişme ancak Kürt meselesi bunun ötesindedir. Mesele artık siyasetin ve meşru yolların konusu olmalıdır” dedi.
Örgütün silah bırakmasının Kürt meselesiyle karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Ramanlı, “Türkiye’nin terörden arındırılması ve Kürt meselesinin şiddet bağlamından çıkarılması önemlidir. Devletin bu meseleyi örgütten bağımsız şekilde ele alması isabetlidir” diye konuştu.
Tarihsel birlikteliğe vurgu yapan Ramanlı, Malazgirt örneği üzerinden İslam kardeşliği vurgusu yaptı. “Bizi kardeş yapan İslam’dır. Bu kardeşliği yaşatmak ve adalet zemininde sürdürmek zorundayız. Malazgirt’te Kürtler Türklerle birlikte hilalin safındaydı” dedi.
Kürt-Türk ilişkilerinde geçmişte yapılan hatalara değinen Ramanlı, “Türk’ün zaferi Kürt’ün mağlubiyeti üzerine, Kürt’ün zaferi Türk’ün mağlubiyeti üzerine kurulamaz. Kazanacaksak birlikte kazanmalıyız” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet döneminde tarih bilincinin zayıflatıldığını belirten Ramanlı, “CHP’nin tek parti dönemi öncesindeki birlikteliği unutturduğunu görüyoruz. Malazgirt’i bile unutan bir zihniyetle karşı karşıyayız” dedi.
Örgütün şiddetinin sona ermesinin toplumsal korkuları azaltacağını belirten Ramanlı, “Silahların devre dışı kalması, Kürt meselesinin daha sağlıklı bir zeminde konuşulmasını sağlayacak. Önyargıların temelinde bu şiddet var” diye konuştu.
Belediyelere yönelik yolsuzluk operasyonlarına ilişkin konuşan Ramanlı, denetim mekanizmalarının tüm partiler için uygulanması gerektiğini belirtti. “Her partiden kötü örnekler çıkabiliyor. Bu yüzden kapsamlı ve adil bir denetim şart. Aksi takdirde kamu kaynakları israf ediliyor, yoksulluk derinleşiyor” dedi.
Yargı süreçlerinin de eşitlik ve şeffaflık içinde yürütülmesi gerektiğini söyleyen Ramanlı, “Bir kişi mahkeme kararıyla suçlu ilan edilmedikçe kimseye suçlu diyemeyiz. Medyada yargı öncesi suç isnatları, yargıya güveni zedeler” değerlendirmesinde bulundu.