Ramanlı: “Aileyi Korumak İçin Sapkın Akımlara Karşı Harekete Geçiyoruz”

Ailenin korunması ve toplumu tehdit ettiğini savunduğu “sapkın anlayışların” suç kapsamına alınması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sundukları kanun teklifi hakkında kapsamlı bilgiler verdi.

Milletvekili Ramanlı, aile kurumunun ve nesil emniyetinin ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurgularken, özellikle cinsiyetsizleştirme politikaları ve ahlaki yozlaşmanın gençler üzerinde artan etkisine dikkat çekti. HÜDA PAR olarak bu tehlikeleri bertaraf etmek amacıyla hazırladıkları yasa teklifini Meclis Başkanlığı’na sunduklarını ifade etti.

“Cinsel İlişkinin Alenileştirilmesi Suç Sayılmalı”

Türk Ceza Kanunu’nda hali hazırda yer alan aleni cinsel ilişki ve teşhircilik maddelerinin yetersiz olduğunu dile getiren Ramanlı, bu davranışların yaptırımlarının caydırıcı seviyeye yükseltilmesi gerektiğini söyledi. Aynı biyolojik cinsiyete sahip bireyler arasında gerçekleşen aleni cinsel davranışların da yasa kapsamına alınması gerektiğini savundu.

“Cinsiyetsizleştirme Politikaları Nesil Güvenliğini Tehdit Ediyor”

Ramanlı, toplumun maneviyatını zedelediğini ve gençlerin aile kurma motivasyonunu azalttığını belirttiği akımların küresel nüfus planlaması kapsamında bilinçli şekilde yaygınlaştırıldığını öne sürdü. “Bu tür anlayışlar yalnızca doğurganlığı azaltmıyor; toplumun ahlaki ve kültürel dokusunu da tahrip ediyor.” dedi.

RTÜK’e Daha Geniş Yetkiler Öneriliyor

Hazırladıkları yasa teklifinde, RTÜK’e bu tür içerikleri yayınlayan medya kuruluşları üzerinde daha etkili denetim ve cezai yaptırım uygulama yetkisi verilmesi gerektiğini belirten Ramanlı, amaçlarının bireysel yaşama müdahale etmek olmadığını da ekledi.

“Reklamı Yapılan Zarar: Cinsi Sapıklık Sigara Kadar Bile Tehlikeli Değil mi?”

Cinsel yönelimlere dair yapılan açık propaganda ve reklamların gençler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade eden Ramanlı, bu durumun uzun vadede nesil güvenliğini tehdit ettiğini savundu. “Nasıl ki sigara reklamı yasaksa, bu tür ilişkilerin özendirilmesi de toplumsal sağlığa zarar veriyor.” ifadelerini kullandı.

“Aileyi Güçlendirme Adımları Yetersiz”

2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesini olumlu bulmakla birlikte, bugüne dek atılan adımların yetersiz olduğunu vurgulayan Ramanlı, evlilik teşviklerinin ve ahlaki değerlerin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Aileyi desteklemeden nesil emniyeti sağlanamaz” dedi.

Soykırıma Katılan Çifte Vatandaşların Yargılanması Talebi

Ramanlı ayrıca, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılara katılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yargılanması için verdikleri kanun teklifine de değindi. Bu teklifin uzun süredir Meclis gündeminde beklediğini ve gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

“Toplumsal Ahlak İçin Gerekli Adımları Atacağız”

Son olarak, bireysel yaşam tarzlarına doğrudan müdahale etmediklerini, ancak toplumun bütününü etkileyen, zarar veren davranışların aleni şekilde sergilenmesine karşı hukuki düzenlemeler yapılmasının elzem olduğunu dile getirdi.

“Bizim gibi düşünen milletvekilleriyle birlikte bu kanunun yasalaşmasını sağlayacağız” diyen Ramanlı, Türkiye’nin geleceği için aile kurumunun güçlendirilmesinin bir zaruret olduğunun altını çizdi.