Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Şeyma Önür, ergenlik dönemindeki çocuklarla sağlıklı iletişim kurmanın yolları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Ergenliğin çocukluk ve yetişkinlik arasında bir geçiş süreci olduğunu belirten Önür, bu dönemin “ara form” olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Ebeveynlerin bu süreçte çocuklarına sevgi verirken çocuk gibi davranmaları, iletişimde ise yetişkin olduklarını hissettirmeleri gerektiğini söyledi.
Çatışmalardan kaçınmak yerine onları doğru yönetmenin önemli olduğunu belirten Önür, “Çatışmalar büyümek için bir fırsattır. Çocuğa alan tanımak ama aynı zamanda süreci gözlemlemek gerekir” dedi.
Ergenleri devekuşuna benzeten Önür, “Sorunla karşılaştıklarında bazı ergenler kafalarını kuma gömercesine görmezden gelebilir. Bu da ailelerin doğru yaklaşım geliştirmesini zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı.
Ebeveynlere, sevgi ve sınır arasında denge kurmaları gerektiğini hatırlatan Önür, “Terazi şaşarsa aile içi iletişim zorlaşır. Sağlam temeller üzerine inşa edilen bir ilişki, çocuğun kişilik gelişimini de olumlu etkiler” diye konuştu.
Madde bağımlılığı gibi risklere karşı çocuklarla duygusal bağın korunmasının önemine değinen Önür, her gün kısa ama etkili iletişim kurulması, birlikte yemek yenmesi ve göz teması kurulması gibi pratik öneriler sundu.
Çocukların küçük yaşlardan itibaren sorumluluk almasının, ileride bağımlılık gibi durumlarla karşılaştıklarında “hayır” diyebilmelerini kolaylaştırdığını vurgulayan Önür, çocuğun özeline saygı duyulması gerektiğini de ekledi.
Sınır çizmenin önemine dikkat çeken Önür, “Çocuklar civciv gibidir; çok sıkarsanız zarar verir, çok serbest bırakırsanız uzaklaşır. Sınırlar net ama sevgiyle çizilmelidir” dedi.
Etkili iletişim için çocuğu yargılamadan dinlemenin önemine değinen Önür, “Çocuklarınızla her gün sadece bir-iki dakikalık samimi bir konuşma bile uzun vadede güçlü bir bağ kurar” şeklinde konuştu.