Afif Demirkıran: “Batman’dan Siirt’e, oradan gurbet ellere uzanan bir iyilik yolundayız”
Afif Demirkıran: “Batman’dan Siirt’e, oradan gurbet ellere uzanan bir iyilik yolundayız”
Batman ile Siirt…
Aynı kaderin iki yakası.
Aynı yoksunluk, aynı sabır, aynı umut.
Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Mehmet Çelik, 22. Dönem Batman eski milletvekili Afif Demirkıran’ı ziyaret etti. Siirt Vakfı çatısı altında yürütülen eğitim ve sosyal dayanışma çalışmalarının konuşulduğu bu uzun sohbet, resmi bir röportajdan çok; memleket derdi, evlat kaygısı ve vicdan muhasebesi gibiydi.
Sayın Demirkıran, sizi milletvekilliği sonrası da sahada görüyoruz. Batman’da, Siirt’te, hatta gurbet ellere uzanan bir çabanız var. Bu yolculuk nasıl başladı?
İnsan bu topraklarda büyüyünce vicdanı rahat olmuyor. Batman’ın arka sokaklarında, Siirt’in köylerinde büyüyen çocukları görmezden gelemezsiniz.
Vekillik bitti ama dert bitmedi.
“Benim görevim tamam” deyip kenara çekilmek içime sinmedi.
Dedim ki; bu memleketin evladı üşümesin, okulsuz kalmasın.
Bu düşünce sizi Siirt Vakfı’nı kurmaya mı götürdü?
Aynen öyle. Vakfı kurarken büyük laflar etmedik. Sadece şunu söyledik:
“Bir çocuğa dokunabilirsek yeter.”
Bugün 56 öğrencimiz burslu okuyor. Kimi Batman’dan, kimi Siirt’ten…
Hepsi yoksulluğu biliyor ama artık umudu da biliyor.
Bu çocuklarla birebir temasınız oluyor mu?
Olmaz mı?
İsimlerini bilmeden, hikâyelerini dinlemeden bu iş yapılmaz. Kimi babasını kaybetmiş, kimi evin en büyüğü…
“Okuyup ailemi kurtaracağım” diyen çocuklar var.
İnanın, insan bazen konuşamıyor; boğazı düğümleniyor.
Batman ve Siirt’te sizi en çok yaralayan nedir?
Umutsuzluk…
Çocuk zeki ama imkân yok. Anne-baba çaresiz.
“Okusa da ne olacak” cümlesi var ya…
İşte o çok acıtıyor.
Biz o cümleyi “Okuyacak ve olacak” diye değiştirmek istiyoruz.
Çalışmalarınız sadece Türkiye ile mi sınırlı?
Hayır.
Bizim insanımız sadece burada değil. Almanya’da, Belçika’da, Hollanda’da, Fransa’da binlerce Batmanlı ve Siirtli hemşehrimiz var. Gurbet de kolay değil.
Bu noktada özellikle belirtmek isterim:
Daha önce İngiltere’de iki öğrenci yurdu açtık.
Bugün ise yine İngiltere’de kız öğrencilerimize yönelik yeni bir öğrenci yurdu açmak için ciddi girişimlerimiz sürüyor.
Oradaki gençler de bir kimlik mücadelesi veriyor. Vakıf olarak yurtdışındaki hemşehrilerimize yönelik sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz.
Çünkü dayanışma memleket sınırında bitmez.
Gurbetteki hemşehrilerle bağ kurmak neden bu kadar önemli?
Çünkü kök koparsa dal kurur.
Oradaki genç de bilsin ki; Batman’da, Siirt’te onun bir kapısı var.
Aynı dili konuşan, aynı derdi bilen insanlar var.
Gurbette sahipsiz kalmasınlar istiyoruz.
Siyaset sonrası bu kadar koşturmak zor değil mi?
Zor ama gönüllü bir zorluk.
Makamdayken alkış var, makamdan sonra vicdan var.
Ben vicdanım rahat etsin istiyorum.
Bu topraklar bana çok şey verdi, borcumu ödemeye çalışıyorum.
Son olarak Batmanlılara, Siirtlilere ve gurbetteki hemşehrilerimize ne söylemek istersiniz?
Nerede olursanız olun, kökünüzü unutmayın.
Batman da Siirt de bizim evimiz.
İmkânı olan, bir çocuğun defterine, bir gencin yoluna dokunsun.
Çünkü bir evlat kurtulursa bir aile kurtulur;
bir aile kurtulursa bir şehir ayağa kalkar.
Benim tek beklentim yok…
Bu toprakların duası bana yeter.

