Batman’da son haftalarda kavurucu bir sıcaklık yaşanıyor. Nefes almak bile zor. Bu yakıcı havadan kaçmak isteyenler çareyi parklarda, ağaç gölgelerinde arıyor. Doğa, elindeki tüm imkânlarla bize serinlik sunuyor; gölgesiyle, rüzgarıyla, toprağıyla…
Peki biz bu cömertliğe nasıl karşılık veriyoruz?
Maalesef iyiliğe kötülükle!
Serinlemek için sığındığımız parkları çöplüğe çeviriyoruz. Çekirdek yiyoruz, kabuklarını yerlere atıyoruz. Özellikle tuzlu çekirdek kabukları toprağa karışıyor, çimleri kurutuyor, doğayı zehirliyor.
Parkların bugünkü hali içler acısı.
Çimlerin üstü kabuk dolu, çöpler bankaların altını sarmış, ağaç dipleri ise atılmış plastik ve ambalajlarla dolu. Banklar çizilmiş, bazıları kırılmış. Kısacası doğaya sığınan bizler, aynı doğayı hoyratça yok ediyoruz.
Burada kendimize bir soru sormamız gerek:
Evimizde yere çöp atar mıyız?
Cevap belli: Hayır! Çünkü utanırız, biri uyarır. Peki parkta neden bu bilinçten uzaklaşıyoruz? Çünkü “kimse görmez” mi diyoruz? Yoksa “nasılsa belediye temizler” diye mi düşünüyoruz?
Yanılıyoruz.
Temizlik görevlisi senin vicdanının yerini tutamaz.
Senin ilgisizliğini kimse telafi edemez!
Unutmayalım: Parklar da bizim yaşam alanımız. Orası sadece bir dinlenme noktası değil; çocuklarımızın oyun alanı, yaşlılarımızın nefes köşesi. Belediyeler park yapıyor, ağaç dikiyor, yeşil alanları artırıyor ama bu alanları koruyacak olan bizleriz.
Eğer bu bilinci taşımıyorsak, her sokak parkla dolsa da nafile…
Hepsi birkaç gün içinde çöplüğe döner.
Bu yüzden önce biz değişmeliyiz.
Aileler olarak hem kendimizi hem çocuklarımızı bu konuda bilinçlendirmeliyiz.
Parkları kirletenlere, çimleri koparanlara, banklara zarar verenlere “Dur!” diyebilmeliyiz.
Eğitim evde başlar.
Ve temizlik, yalnızca fiziki bir işlem değil, aynı zamanda bir karakter göstergesidir.
Ağaç yalnızca gölge değildir.
Ağaç, hayattır.
Ağaç, gelecektir.
Ağaç, oksijendir!
Batman’ın daha yaşanabilir bir kent olmasını istiyorsak önce çevremize saygı duymayı öğrenmeliyiz.
Çöpümüzü çöp kutusuna atmalı, doğaya, insana, hayvana karşı duyarlı olmalıyız.
Çünkü bu kenti sadece sıcaklar değil, ilgisizlik de yakıyor!
Çevreyi kirletmek, aslında kendi çocuğunun geleceğine zarar vermektir.
Unutma…
Batman bizim!
Bu şehir bizim!
Bu doğa bizim!
Ya sahip çıkacağız…
Ya da kendi kirimizin içinde kaybolacağız.
Son söz:
Ya sorumluluk al…
Ya da bu kenti kirletme!
Çünkü Batman buna layık değil!