Yılmaz: “Yük Tek Tarafa Yüklenmemeli”

“Asgari ücret artışı elbette emekçinin hakkıdır. Ancak bu artışın bütün yükünü işverene yıkmak adil değildir” diyen Yılmaz, mevcut ekonomik koşullarda özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin artan maliyetler nedeniyle zorlandığını ifade etti. Yılmaz, “Eğer hükümet bir asgari ücret öngörüyorsa, bu yükü sadece işverenin sırtına bırakmamalı; devlet de sorumluluk almalı, işverene ve işletmeciye katkı sağlamalıdır” açıklamasında bulundu.

“Zamlarla eriyen ücret, adalet üretmez”

Asgari ücret açıklandıktan kısa süre sonra yapılan kontrolsüz zamların, ücret daha çalışanın eline geçmeden alım gücünü düşürdüğüne dikkat çeken Yılmaz, “Bir yandan asgari ücreti artırıp, diğer yandan denetimsiz zamlarla bu ücreti birkaç ay içinde eritiyorsanız, ortada ne sosyal adalet kalır ne de refah artışı” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, “Bugün asgari ücret, açıklanır açıklanmaz kira, gıda ve temel tüketim zamlarıyla adeta buharlaşıyor” diyerek mevcut tabloya dikkat çekti.

“Devlet denetim mekanizmasını etkin kullanmalıdır”

Devletin piyasadaki sorumluluğunun yalnızca ücret belirlemekle sınırlı olmaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Devlet denetim görevini yerine getirmediği sürece, yapılan ücret artışlarının bir anlamı kalmıyor” dedi.

Denetimlerin etkinleştirilmesi halinde ücretlerin daha geç eriyeceğini belirten Yılmaz, “Denetim sağlanırsa asgari ücret daha geç erir, alın terinin değeri korunur, çalışan da geleceğe daha güvenle bakar” şeklinde konuştu.

“DEVA Partisi olarak dengeli ve sürdürülebilir bir model savunuyoruz”

DEVA Partisi’nin yaklaşımının ne emeği ne de üretimi karşı karşıya getirmek olduğunu dile getiren Yılmaz, “Biz DEVA Partisi olarak, çalışanı koruyan ama işvereni de ayakta tutan, devletin sorumluluk aldığı adil ve sürdürülebilir bir ücret politikası savunuyoruz” dedi.

Yılmaz, çözümün “popülist söylemlerde değil, akılcı ekonomi yönetiminde” olduğunu sözlerine ekledi.