İLİM ÖĞRENMEK VE ÖĞRETMEK

Yayınlama: 24.04.2025

A⁺

A^-

Efendimiz hadisinde buyurduğu gibi ; “İlim talep etmek / Öğrenmek her müslümana farzdır.” İnsan olma bilinci ve kul olma sorumluluğu ilimden geçer. İlahi bir sıfat olarak Allah’ın gerek duyular alemine gerekse duyu ötesine bütün nesne ve olayların bilmesidir.

Kur’ân-ı Kerîm’de ilim kavramı daha ziyade “ilâhî bilgi” yahut “vahiy” anlamında kullanılmakta, ayrıca gerek insanın vahyedilmiş ilâhî hakikate dair ilmi, gerekse bilme melekesiyle ilgili kazandığı dünyevî ilmi ifade etmek üzere çeşitli âyetlerde yer almaktadır.

Allah’ın (c.c.) her şeyi görmesi sıfatına “Semi” denir

Allah’ın (c.c.) herşeyi bilmesi sıfatına “ilim” denir

Bilindiğiniz üzere ilim, Allah’ın sıfatlarındandır.

Bir çok Ayette geçtiği gibi;

/De ki: Ey Rabbim! İlmimi artır. | Tâhâ Suresi – 114

/De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? | Zümer Suresi – 9

/Allah’tan kulları içinde ancak ilim sahibi olanlar korkar. | Fâtır Suresi – 28

/Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun. | Bakara Suresi – 145

/O, sana Kitab’ı indirendir. Onun (Kur’an’ın) bazı ayetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir.4 Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. | Al-i İmran Suresi – 7

/Ey iman edenler! Size, “Meclislerde yer açın” denildiği zaman açın ki, Allah da size genişlik versin. Size, “Kalkın”, denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. | Mücadele Suresi – 11

/Doğrusu size rabbiniz tarafından basîretler (idrak kabiliyetleri) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendine, kim de görmezse zararı kendinedir. (De ki:) “Ben üzerinize bekçi değilim.” | En’âm Suresi – 104

Yaradılışımızın özü Allah’ı bilmek ve tanımaktı. Bu hususta bize vahyedilen ilmi öğrenmek ve öğretmek farzdır.

Cahiliyet, körelmiş kalplerin ve zihinlerin senbölüdür. Helak edilen kavimler, hep cehaletle başlamıştır. Cehaleten kasıt, inanıpta bilgisizliğiyle bilinen değildir. Allah’ın ilim sıfatını yol edinmeyen her türlü duyularını hakikate kapatanlardır.

İlmîn bir yoldur ve o yolda yürüyen kişi için, istediği yere ulaşmak hiçte zor değildir. İlimsizlik ,insanın kendine bile yetinemediği en büyük sorundur. Cehaletin olduğu heryer, yok olmaya mahkumdur. Biz inanarak başladığımız yolda evvela öğrenmeyi farz edinir, öğretmeyi ise borç edinmeliyiz. Öğrenmek kesin bir hükümken öğretmek ise bir borç sorumluluğunu taşınmalıdır. Unutmamalıyız ki Allah bilgisini peygamberlere ,peygamberlerden de bizlere aktardı bu husustaki davranış bilinmelidir ki ilimde bile benlik değil bizlik duygusu taşımalıdır.

Değerli dostlar;

Allah,ilim öğrenme yolunda hakikatten ayrılmamayı, bildiklerimizi en doğru şekilde insanlara aktarmayı ve bu güzel yolda ümmetin birbirine kol kanat gelmesini ,ehli iman sahiplerine ve ilim sahiplerine nasip etsin.

Selam ve Duâ ile…