Ekmen’den Balık Ölümleri İçin Soru Önergesi

Ekmen, bu olayın sadece bir yerel çevre sorunu olmadığını, Türkiye’nin su kaynakları yönetimi, çevresel denetim mekanizmaları ve kurumsal sorumluluğu açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıdığını ifade etti.

“Can suyu bırakılmadı, milyonlarca canlı öldü”

Batman Çevre Gönüllüleri Derneği’nin saha incelemelerine atıf yapan Ekmen, BOTAŞ’ın Balpınar Beldesi yakınlarında gerçekleştirdiği boru hattı çalışmaları sırasında Batman Çayı’nın yönünün değiştirildiğini, ancak yeterli can suyu bırakılmadığı için su seviyesinin kritik düzeyin altına düştüğünü ve bunun sonucunda milyonlarca balığın öldüğünü belirtti.

Dernek Başkanı Hasan Argunağa’nın yaşananları “çevresel katliam” olarak nitelendirdiğini hatırlatan Ekmen, olayın benzer ihmallerin bir parçası olduğunu vurguladı.

Bakanlığa 10 maddelik soru

Ekmen, Bakan Yumaklı’nın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

• 23 Ağustos 2025’te yaşanan balık ölümleriyle ilgili Bakanlık kayıtlarında inceleme, denetim veya tutanak bulunmakta mıdır?

• BOTAŞ’ın çalışmalarından önce ÇED raporu hazırlanmış mıdır? Raporda “can suyu” yükümlülüğü var mıdır?

• Bakanlığınızca başlatılan herhangi bir idari veya cezai işlem mevcut mudur?

• Olay sonrası su kalitesiyle ilgili teknik analiz yapılmış mıdır? Bulgular kamuoyu ile paylaşılacak mıdır?

• Batman Çevre Gönüllüleri Derneği’nin açıklamaları dikkate alınmış mıdır? STK ile iş birliği düşünülmekte midir?

• Son 10 yılda Batman Çayı’nda kaç kez toplu balık ölümü yaşanmıştır ve nedenlerine ilişkin veriler nelerdir?

• Türkiye genelinde 2020-2025 yıllarında kamu altyapı çalışmaları kaynaklı kaç ekolojik tahribat vakası yaşanmıştır?

• “Can suyu bırakılması” konusunda bağlayıcı yasal düzenlemeler var mıdır?

• Tatlı su kaynaklarının korunmasına yönelik ulusal stratejiler nelerdir?

• Bakanlığınız Batman Çayı’nda rehabilitasyon veya balık stoklarını destekleme programı planlamakta mıdır?

Ekmen, Batman Çayı’nın sadece Batman için değil, Dicle Havzası’nın tamamı için stratejik önemde olduğunu vurgulayarak, yaşanan olayın kurumsal koordinasyon eksikliği, çevresel öngörüsüzlük ve şeffaflık sorunlarıyla yakından ilişkili olduğunu belirtti.