Batman Konuşuyor, Ama Ortak Ses Yok!
“Batman bizim, evet bu kent bizim!”
Peki soruyorum size:
Gerçekten sahipleniyor muyuz bu şehri?
Yoksa sadece sahipleniyormuş gibi mi yapıyoruz?
Sosyal medyada “memleket sevdalısıyız” demek kolay.
Protokol fotoğraflarında görünmek de öyle.
Ama iş icraata geldi mi herkes ya sessiz kalıyor ya da kendi işinin derdine düşüyor.
Her gün yeni bir dernek kuruluyor. STK’lar, platformlar, şimdi bir de aşiret dernekleri…
Tamam, çeşitlilik zenginliktir. Ama biri çıkıp da şunu açıklasın lütfen:
Bunca yapıdan hangisi Batman’ın hangi somut sorununu çözdü?
Hangi meselede bir araya geldik, hangi konuda ortak ses çıkardık?
Cevabı hepimiz biliyoruz:
Hiçbirinde.
Vali geliyor, milletvekilleri geliyor, bürokratlar geliyor…
Ama tablo aynı: Herkes kendi derdini anlatıyor.
Kiminin yolu, kiminin tapusu, kiminin özel meselesi…
Kentin ortak sorunlarını kimse dile getirmiyor.
Bu kafa yapısıyla hangi sorunu çözebiliriz?
Çözemeyiz!
Artık dürüst olalım:
Sorunlarımız büyük değil, parçalanmışlığımız büyük.
Ortak akıl yok. Ortak gündem yok. Ortak hedef hiç yok.
Çünkü herkes “ben” diyor.
Herkes öne çıkma, parlamak, konuşulmak peşinde.
Bakın açık konuşuyorum:
Bu şehir sizin egolarınızı tatmin etme alanı değil!
Kimse kusura bakmasın ama bu küçük hesaplar yüzünden Batman yerinde sayıyor.
Oysa bu şehir güçlü bir şehir.
Genç nüfusu var. Dinamik insanı var. Üretme potansiyeli var.
Ama bu potansiyel darmadağın.
Çünkü biz hâlâ birbirimizi dinlemiyoruz.
Biz hâlâ başkasının fikrine saygı duymayı öğrenemedik.
Ve en kötüsü; biz hâlâ başkasının başarısını tebrik edemiyoruz!
İçimizde tuhaf bir yarış var:
Herkes sahnede başrol olmak istiyor.
Ama ne perdeyi açan var, ne ışığı yakan.
Ama iş alkışa gelince, herkes önde!
Batman’da bugün 500’ü aşkın dernek var.
Peki hâlâ neden bu kadar temel sorunla boğuşuyoruz?
Altyapı hâlâ sorun.
Trafik başlı başına bir kriz.
Gençler işsiz.
Kentin giriş çıkışları plansız.
Ve ne yazık ki bu tabloyu kimse gerçekten dert etmiyor.
Bakın mesele şu:
Birlik olursak, dosya gibi oluruz.
Dağınık olursak, sadece bir yığın kâğıt parçası oluruz.
Sayın Valimize, sayın milletvekillerimize buradan açıkça sesleniyorum:
Siz uğraşıyorsunuz, çaba gösteriyorsunuz.
Ama kent tek ses olmazsa, bu sorunlar kolay kolay çözülmez.
Her kafadan ayrı bir ses çıktıkça, sizden net ve kalıcı çözümler beklemek de haksızlık olur.
Toplumu temsil ettiğini iddia edenler önce kendi arasında uzlaşmalı.
Tek bir dosya hazırlanmalı.
Batman’ın ortak gündemi, tek bir ağızdan ifade edilmeli.
Artık lafı dolandırmadan söylemenin zamanı geldi:
Bu şehirde sorunlar çözülmüyorsa, sadece yönetenler değil, temsilde bulunan herkes sorumludur.
Yapılması gereken çok net:
Öncelik sırasını belirleyelim.
Bir sorunu çözüp diğerine geçelim.
Bugün altyapıysa, yarın eğitim; ertesi gün istihdam…
Ama önce “birlik” olalım.
Artık “ben” devri bitmeli.
Bu şehir “biz” demeyi öğrenmeden tek adım ilerleyemez.
Lafla peynir gemisi yürümüyor.
Protokol pozlarıyla Batman büyümüyor.
Gerçek adımlar atılmalı.
Gerçek istişareler yapılmalı.
Gerçek bir birlik sağlanmalı.
Çünkü bu şehir hepimizin.
Ve Batman artık laf değil, çözüm istiyor.