Bebeklerde ve çocuklarda göz sulanması, genellikle gözyaşı kanalının tıkanıklığından kaynaklanıyor.
Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, yeni doğan bebeklerin üçte birinde bir veya iki gözde sulanma görüldüğünü belirterek, bu durumun çoğunlukla doğuştan dar gözyaşı kanallarından kaynaklandığını açıkladı.
Bebeklerde göz sulanmasıyla birlikte göz çapaklanması da görülebilir. Kaşkaloğlu, “Eğer bebek uyandığında kirpikler birbirine yapışmışsa mikrobik enfeksiyon var demektir. Gözyaşı göz kapaklarının burun köküne yakın kenarındaki dört küçük delikten gözyaşı kesesine akar. Buradan göz kırpma hareketiyle buruna ulaşır. Bu nedenle ağladığımızda burun akıntısı da olur” dedi.
Prof. Dr. Kaşkaloğlu, bazı durumlarda göz sulanmasının, gözyaşı kesesinin buruna açıldığı yerdeki zarın doğumda henüz açılmamış olmasından kaynaklanabileceğini söyledi. Ender olarak doğuştan göz tansiyonunun da sulanmaya neden olabileceğini belirten Kaşkaloğlu, bu tür vakalarda göz bebeğinde büyüme, ışık hassasiyeti ve korneada bulanıklık görülebileceğini ifade etti.
Hastalığın tedavisinde öncelikle antibiyotikli göz damlaları kullanılıyor ve gözyaşı kesesine masaj öneriliyor. Masaj, anne tarafından burun köküne uygulanarak yapılmalı ve doktor tarafından doğru yöntemi gösterilmelidir. Masaj ve damlalar sayesinde gözyaşı kesesindeki birikim boşaltılır ve enfeksiyon önlenir.
Bebeklerde göz sulanması genellikle 6 aylık olmadan kayboluyor. Eğer devam ederse gözyaşı kanallarının sonda ile açılması gerekebilir. Prof. Dr. Kaşkaloğlu, sonda işleminin burundan endoskopik olarak yapıldığını ve başarı oranının yüksek olduğunu belirtti.
Uzman hekimler, gözyaşı kanalı tıkanıklığını konjonktivit ile karıştırmamak gerektiğini vurguluyor. Her iki durumda da gözde sulanma ve çapaklanma görülebildiği için muayenenin uzman hekim tarafından yapılması gerekiyor.