Ramanlı’dan Duhok’ta Çözüm Sürecine Dair Önemli Mesajlar

Duhok Amerikan Üniversitesi tarafından organize edilen foruma katılan HÜDA PAR heyeti, bölgesel gelişmeleri ve güvenlik konularını ele alma fırsatı buldu.

Ramanlı, forumun bölgedeki aktörlerin birbirini tanımasına imkân vermesi açısından önemli bir platform sunduğunu ifade ederek, Başbakan Mesrur Barzani’ye vizyonu ve ev sahipliği için teşekkür etti. Farklı ülkelerden uzmanlar ve temsilcilerin bir araya gelmesinin bölgesel barış için değer taşıdığını belirtti.

“Mazlum Abdi ile Karşılaşma Sürpriz Oldu”

Ramanlı, forumun dikkat çeken gelişmelerinden birinin Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin katılımı olduğunu aktardı. Abdi’nin heyetiyle birlikte foruma katılmasının ortamı farklılaştırdığını belirten Ramanlı, kendisiyle kısa bir karşılaşma yaşadığını ve “hoş geldiniz” dediğini söyledi. Bu tür diyalog zeminlerinin bölgedeki tansiyonun düşmesine katkı sağladığını ifade etti.

İmralı Ziyareti ve Meclis Komisyonu

Ramanlı, Meclis’te grubu bulunan partilerden oluşacak bir komisyonun İmralı’ya gitmesine yönelik işaretler olduğunu belirtti. Henüz kesin bir karar olmadığını vurgulayan Ramanlı, HÜDA PAR olarak sürece zarar vermeyecek her adımı desteklediklerini aktardı.
“Bizim önceliğimiz sürecin başarısıdır. Diğer partiler bu ziyaretin çözüm sürecine katkı sunacağını düşünürse biz de buna uyarız. Hassas bir dönemden geçiyoruz ve süreci tıkayacak adımlardan kaçınmalıyız” dedi.

“Silah Bırakmak İçin Özel Yasa Şart”

Ramanlı, çözüm sürecinin kalıcı hale gelmesi için hukuki altyapının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin yanında, silah bırakanların hukuki statüsünün netleştirilmesini gerektiğini ifade etti.
“Suça karışmamış olanlarla cezaevindekilerin durumu farklı ele alınmalı. Bu konuda bizim bir çalışmamız var, süreç olgunlaşınca kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.

Kürtlerin Onuru Korunmalı ve Türklerin Kaygıları Giderilmeli

PKK’nın af istemediği yönündeki açıklamalara değinen Ramanlı, düzenlemelerin toplumsal dengeleri gözetmesi gerektiğini söyledi.
“Biz de diyoruz ki Kürtlerin onuru ayaklar altına alınmasın, Türklerin hassasiyetleri de göz ardı edilmesin. Türkiye’deki tüm hassasiyetler düşünülerek bir ölçü oluşturulmalı” ifadelerini kullandı.

Ramanlı, 40 yıllık çatışma, kayıplar ve yıkımın ardından herkesin fedakârlık yapması gereken bir döneme girildiğini söyledi:
“Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Öyle bir kanun çıkarılmalı ki bundan sonra kimse silaha yönelmesin.”

“Silah Çözüm Değil, Engeldir”

Silah bırakmanın tek başına çözüm anlamına gelmediğini ifade eden Ramanlı, tam tersine silahların çözümün önünde engel oluşturduğunu söyledi.
“Asıl süreç silahların susmasıyla başlar. Anadilde eğitim, anayasal değişiklikler ve kimlik talepleri ancak silah gölgesi kalktığında daha güçlü savunulabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’deki Kürtlerin siyasi alandaki gücünün geçmişe göre çok daha ileri bir noktada olduğunu belirten Ramanlı, çatışma ortamı sebebiyle geri planda kalan geniş bir kitlenin sürecin ilerlemesiyle siyasete katılacağını söyledi.
Geçmişte dindar kesimlerin yaşadığı hak kayıplarının siyasetle aşılmasını hatırlatan Ramanlı, benzer bir dönüşümün Kürt meselesi için de mümkün olduğunu dile getirdi:
“Başörtüsü yasağı siyasetle çözüldüyse, bu meselede de sistem kendini değiştirmek zorunda kalacaktır.”