“Kadına Yönelik Şiddet Cezaevlerine Uzanıyor”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, TUAY-DER öncülüğünde Batman Gülistan Caddesi’nde basın açıklaması düzenlendi.

“Kadına Yönelik Şiddet Cezaevlerine Uzanıyor”
Yayınlama: 17.11.2025
A+
A-

Etkinlik, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, tecrit ve kötü muamele iddialarına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirildi. Açıklamayı TUAY-DER üyesi Nuriye Başçı okudu. Açıklamaya DEM PARTİ İl Eşbaşkanları Azat Esin ve Semra Güneş ile DEM PARTİ İl Heyeti de katıldı.

“Kadına yönelik şiddet cezaevlerinin duvarlarına kadar uzanıyor”

Başçı, kadına yönelik şiddetin yalnızca günlük yaşamda değil, cezaevlerinde de derinleşerek sürdüğünü vurguladı. Özellikle politik kimlikleri nedeniyle kadın tutukluların hedef haline geldiğini belirten Başçı, 25 Kasım’ın tarihi önemine dikkat çekti:
“Mirabel Kardeşler’den bu yana kadınlar, sömürü, eşitsizlik ve şiddete karşı mücadele ediyor. Kadına yönelik şiddet evde, sokakta, işyerinde ve cezaevlerinde devam ediyor. Özellikle Kürt kadın tutsaklar, hem politik kimlikleri hem de kadın olmaları nedeniyle ağır hak ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor.”

Garibe Gezer ve Aysel Tuğluk örnekleri hatırlatıldı

Başçı, Kandıra Cezaevi’nde 2021 yılında yaşamını yitiren Garibe Gezer’in yaşadıklarına dikkat çekerek, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin sistematik olduğuna işaret etti. Uzun yıllardır tutuklu bulunan ve sağlık sorunları devam eden Aysel Tuğluk ile birçok politik kadın tutsağın durumunun endişe verici olduğunu ifade etti. Başçı, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin “bireysel değil, politik bir yaklaşımın sonucu” olduğunu belirtti.

“Direnişin kökleri zindan duvarlarında büyüdü”

Tarih boyunca cezaevlerinde direniş gösteren kadınlara da değinen Başçı, Sakine Cansız’ın Diyarbakır Cezaevi’ndeki direnişi, Leyla Qasim’ın idam sehpasındaki cesareti ve Makbule Özbek ile Besê Anuş’un kararlı duruşlarını hatırlattı. Sanatçı Nudem Durak’ın elinden alınan gitarın özgürlüğün melodisine dönüştüğü ifade edildi.

İran’daki kadın tutsaklara dikkat çekildi

Başçı, İran’da Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından başlayan kadın mücadelesine de dikkat çekti. İran cezaevlerinde kimlikleri ve özgürlük talepleri nedeniyle tutulan binlerce kadının ağır işkence koşullarında yaşadığı belirtilirken, Pahşan Azizi, Zeynab Jalalian, Atena Daemi ve Sepideh Rashno gibi kadınların yıllardır baskı altında bulunduğu ifade edildi.

“Kadınların sesi susturulmak isteniyor ama bu baskı direnişe dönüşüyor”

Türkiye’de Rojin Kabaiş, Gülistan Doku ve Narin Gezer gibi kadınların hikâyelerinin faillerin cezasız bırakılması nedeniyle “politik şiddetin sürekliliğini gösterdiği” aktarıldı.

“Tecridin son bulması kadınlara yönelik şiddetin azalmasının ön koşuludur”

Başçı, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı barış ve demokratik çözüm çağrısının önemine vurgu yaparak, tecridin kalkması ve diyalog kanallarının açılmasının kadınların maruz kaldığı şiddeti azaltacağını savundu.

Açıklamanın sonunda kadınların eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşam için mücadeleye devam edeceği belirtilerek, “Jin, Jiyan, Azadî” sloganı atıldı. TUAY-DER, 25 Kasım vesilesiyle cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin son bulması ve demokratik bir toplumun inşa edilmesi çağrısında bulundu.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.